Dijital seyir Netflix ve BluTv ile giderek hayatımızın içine sokulmuşken, şimdi de Amazon video ile daha da sınırları zorlamaya başladı. Şu günlerde pandemi ile daha sakin bir hayata yelken açtığımız gerçeği ile yüzleşiyoruz ve eğlenceye yönelik her yeni haber tatmin duygumuzu ileri götürüyor; fakat bir yerde de içimiz yanıyor, çünkü sinemaların durumu oldukça çok kritik. Birçok kişi korktuğu için kapalı alanlara girmiyor, o kadar özledik ki o koltuklara yaslanıp perde karşısında o eşsiz deneyimi yaşamayı!
Netflix ve benzeri platformlar sinemayı duraklattı belki, ama pandemi de buna tuz biber ekti. Sağlıklı kalmak adına bazen bazı şeyleri ister istemez kabul ediyoruz. “Evde izlemek” olgusu giderek güçleniyor.
Gelelim Amazon Prime Video’daki önerimize… İspanyol dizilerini her daim ilgi çekici bulduğum için tercihim Caronte’den yana oldu. Eski bir polis olan Caronte işlemediği bir suç nedeniyle hapishaneye girer ve sonradan suçsuz olduğu ortaya çıkar. Hayatına sıfırdan başlayan Caronte, adaletsizliğe uğradığı için avukatlık yapmaya karar verir ve davaları üstlenir. En kötüsü de hapishaneye girdiği için mimlenmiş oluşudur, herkes ondan uzaklaşır; ama zamanla işlerin rengi değişir ve çevresindekiler ondan medet ummaya başlar.
Dante’nin İlahî Komedya’sının bir baskısı için Gustave Doré’nin çizdiği “kharoon” betimlemesi olarak yer alan, Yunan mitolojisine göre “ölülerin kayıkçısı” anlamını taşıyan ve ismiyle de oldukça müsemma olan Caronte, sert biridir; ama tek istediği şey kendine yapılan adaletsizliği tersine çevirmektir, bunu da başkalarına yardım ederek yapar. Çoğu zaman iki yakası bir araya gelmeyen Caronte, çevresine suçsuz olduğunu göstermek zorunda kalır.
Baba-oğul arasındaki ince çizgi
Baba-oğul ilişkisini güzel işleyen dizi, baba ile oğul arasında yaşanan hikâyeyi merkeze alır, zira baba ve oğul hapishane nedeniyle ayrı kalmışlardır ve anne de oğluna babayı kötü olarak tanıtmıştır; ancak armut dibine düşer. Baba ile oğlu arasında müthiş bir benzerlik vardır, çocuk yıllarca duygularını içine gömdüğü için önce babayı reddeder; ama zamanla onun gibi olduğunu fark ederek özdeşlik kurar.
Bir annenin, hapishaneye giren babası nedeniyle oğlunu sahiplenerek, onu babadan uzaklaştırması ve çocuğun da zıtlaşarak anneye yakınlık duyması Oidipal teorisini anımsatır. Zamanla bu durum değişir, çocuğun babasına olan sevgisi artmaya başlar ve baba modeli ile olan bağ güçlenir.
Buradan hareketle, davalarla geçmiş yaşantıyı birleştiren dizi, her bölümde farklı temalar ortaya koyar, değişmeyen tek şey zeminin kendisidir. Baş karakterin sorunları çoğu zaman çözüme kavuşmaz, zaten diziyi heyecanlı kılan da budur. Yer yer “Cold Case” dizisini andıran Caronte, soğukkanlılık ve dramatik sahnelerle izleyicinin yaşananları sorgulamasına vesile olur.
Bazı gedikler
Yalnız dizide bir tutarsızlık var, o da şu: diğer masum insanların başlarına gelen adaletsizlikleri engellemek için avukat olmaya karar veren Caronte’nin hangi şekilde avukat olmaya karar verdiğini ve yaşamış olduğu deneyimleri ne yazık ki görmedik. Dizi direkt olarak konuya giriş yaptı ve her şey çok hızlı gelişti. Bunu belki sıkmamak ve uzatmamak için yapmış olabilirler; ama seyirci bunu irdeleyebilir. Yani nasıl oluyor da bir polis birden avukat oluyor ve halen eski silahını ruhsatlı bir şekilde taşıyor? Aslında bu iki kariyer meselesi ilgi çekici, çünkü eski bir polis olduğu için cinayet davalarını çözmesi kolay oluyor. Dizide tek uyumsuz olan, Caronte ile çalışan kadın avukat. Caronte gibi benzer aile sorunlarına sahip olan kadın avukat, Caronte’yi kendine yakın buluyor. Tabi bu aşk mı yoksa başka bir mesele mi, onu ilerleyen bölümlerde izleyeceğiz. Bunun haricinde aklımıza şöyle bir soru düşüyor: “Hapiste hüküm giymiş bir kişi hangi yolla avukat olup lisans alır?” Bu sorunun hikâyede açık edilip üzerinin örtülmemesi gerekiyordu, lakin gözden kaçmış olmalı.
Genel itibariyle; tüm karakterlerin yaşamış oldukları travmaları, çözümlenmesi gereken davaların içine saklayan dizi, insanların kusurlu olduklarını ve o kusurların da mahkeme salonlarına sirayet ettiğini gösteriyor. Dizi, polislik yaparken önü kesilen Caronte’nin mahkeme salonlarında da benzer adaletsizlikler yaşamasına dikkat çekiyor. Caronte’nin en büyük sorunu, hapishanede zor günler yaşadığı için öfkesine yenik düşmesi. Onun iç dünyasını göremeyen insanlar Caronte’yi anlamadıkları için, kendisinden uzak durmayı uygun buluyorlar; ama Caronte çoğu zaman haklı ancak bazen yanlış yollardan adalet arıyor.
Sonuç olarak; Caronte izleyiciyi meraka sürükleyen, oyalayan, heyecanlandıran ve adrenalini yükselten keyifli bir dizi… Gerek çekimleri gerek oyunculukları gerek de atmosferiyle başarısını ortaya koyuyor. Sahneleri uzatmayıp, izleyiciyi sıkmaması da dizinin artısı!
Not: Dizi şimdilik İngilizce altyazı ile izlenebilir, Türkçe altyazı henüz yok.
HTHAYAT HABERTÜRK