Suluboya kullanımı ve önerileri

Pandemi süreci ile evlere kapandığımız dönemlerde sanatımızı birçok şekilde icra ediyoruz, kimi zaman tek boyama çeşidine, kimi zaman da birçok boyama çeşidine başvuruyoruz, mesela bunlardan biri son dönemde yeniden popülerleşen suluboya… Suluboya sabır isteyen zor bir iştir, ama oldukça zevklidir. Suluboya ile uğraşırken insan dış dünyadan koparak iç dünyaya doğru yolculuk eder ve fırça o güzel kâğıdın üzerinde adeta dans eder.

Suluboya insana telaşlı olmamayı öğretir ve hayat dersi verir. Suluboyayı kontrol etmek bir hayli emek ister ve bu zamanla olacak bir iştir. Eğer yapamıyorum olmuyor, başaramıyorum diye kafanızda etiketler birikiyorsa bunları uzunca bir süre köşeye bırakın, çünkü suluboya ile yapabileceğiniz şeyler oldukça sıra dışı…

Sadece kendinizi akışa bırakın. Genel bir bilgi verdikten sonra geçelim bazı minik detaylara… Suluboyada önemli olan kâğıdın beyazını kullanmaktır, genelde birçok suluboya markasında beyaz rengi bulunmaz, ama bazı setlerde mevcuttur. Örneğin Van Gogh…

Peki, neden beyaz  renk bulunmaz? Suluboya sanatında çok profesyonel olan sanatçılar genelde renkleri bolca suyla açarak kullanırlar, ama yeni başlayanlar beyaz suluboya ile hataları gizleyip renkleri rahatlıkla açabilirler. Bence bu büyük bir avantaj…

Kâğıdın emiciliği sizi suluboyada istediğiniz yere götürür ve önemli olan suluboya kağıdını iyi ıslatmaktır, bunu yapabildiğiniz zaman hakimiyetiniz oldukça kolaylaşır. Suluboya ile çalıştıkça bildiğiniz tekniklerin üzerine bir yenisini daha eklersiniz ve bazı şeyler kolay gelmeye başlar. Suluboyaya alışma süreci ne yazık ki biraz uzundur. Suluboyada çok az ve çok su almamak gerek (kullandığınız kâğıt çok önemli), bunu ancak pratik yaparak geliştirebilirsiniz. Bol pratikle kendi tekniğinizi de oluşturmanız mümkün. Diyelim ki koyu renklerde bir ton kullanacaksınız ve onun açılmasını istiyorsunuz, o zaman yapmanız gereken şey su kullanarak rengin açıklık ve koyuluk derecesini yakalamak. Suluboya çalışması yapmadan önce, kâğıda küçük kutular çizerek her rengin su ile nasıl açıldığını görmenizi tavsiye ederim. Bu ileride yapacağınız suluboya çalışmasına katkıda bulunur.

Suluboyada iki teknik vardır: Kuru ve sulu…

Kuru suluboya tekniğine başlamadan önce eskiz kalemi (Derwent drawing, Bruynzeel design dereceli kalemleri) ile bastırmadan çizmek gerekir. Işık-gölge alanlarına dikkat edilmelidir. Bu teknikte su yoğun biçimde kullanılmalıdır.  Önce koyudan açığa geçiş yapılır ve sonrasında diğer renkler ile gölgeli alanlar boyanır. Suluboyada resmin nihai sonucu ne kadar saydamsa o kadar iyidir.

Sulu teknikte ise kâğıdın yüzeyine su sürülür ve önemli olan kâğıdın boyayı emmesidir. Yüzeye sürülen boya tam kurumadan farklı tonlardaki boyalar sürülür ve bu şekilde kaynaştırma işlemi yapılmış olur. Dikkatli olmakta fayda var. Bu sulu teknikle çalışırken mutlaka suluboya kağıdını duralitin üzerine koyarak çevrelerini bantlayın ki, kâğıtta kabarmalar meydana gelmesin.

Suluboyada en önemli mevzu ise, pigmentasyon değeridir.  Pigment değeri yüksek olan suluboyalar çalışmanızı kaliteli gösterir ve solukluk problemi yaşamazsınız. Mesela Van Gogh suluboya seti yüksek pigmentli ve yoğun renklere sahip uygun fiyatlı bir suluboyadır ve sizi oldukça tatmin eder. Her ne kadar öğrenci suluboyası olarak geçse de profesyonel kullanıma oldukça uygundur.

Bu sette, plastik bir kutunun içine dizilmiş 12+3 renk vardır, kutuyu açtığınızda boyaların üzerine yapıştırılmış ince bir jelatin üzerinde renk kodlarını, ışık haslığını ve örtücülük seviyelerini gösteren bazı simgeler yer alır. O simgeleri bilmeniz sizin için yararlı, çünkü boyaları kullanırken renkleri iyi tanımanız yapacağınız detaylı işlerde sizi kurtarır.

Sakın o jelatinli kâğıdı atmayın, ileride boyanız bittiğinde o renk kodlarına bakarak yenisini alabilirsiniz. Suluboya renkleri dışarıdan göründüğü gibi değildir, renkler suyla birleştiğinde belli olur, o yüzden önce eskiz kağıdına renk denemesi yapmadan çalışmanıza başlamamanızı tavsiye ederim.

Kutu içerisinde 6 numaralı minik bir fırça ve karıştırma tepsisi bulunmakta. Fırçanın tırtıklı tarafıyla o karıştırma tepsisini ve boyaları çıkartabilirsiniz. Van Gogh suluboyayı Van Gogh fırçalarla beraber kullanırsanız, daha çok memnun kalırsınız. Kullandığım fırçalar şunlar: 4 (mavi seri), 12 (pembe seri), 4 (pembe seri)

Fırçalar çok güzel kayıyor ve hiçbir şekilde kontrolünüzden çıkmıyor. Gözünüz kapalı satın alabilirsiniz, oldukça memnunum. Fırçalar gibi Suluboyadan da benzer bir performans aldım. Renkler oldukça iyi kaynaşıyor ve sizi yormuyor, ancak benim kişisel tercihim Van Gogh tüp suluboyalar, çünkü büyük alan boyamalarında daha rahat ediyorum.

İçerisindeki Renkler: White China, Rose quinacridone, Prussian blue, burnt Umber, Gray Payne yellow lemon permanent, clear permanent Red, dark Ultramarine, sap green, yellow ocher, yellow azo medium, dark lacquer madder, cerulean blue, emerald green, burnt Sienna.

Geldik Rembrandt suluboyaya… Bu suluboya üst düzey renk solma direnci olan saf ve yoğun renklere haizdir. Mükemmel biçimde sulandırılır, sulandırıldığında gerçekten farklı bir his yarattığını düşünüyorum. Test ettiğimde renklerin canlılığı daha çok ortaya çıktı ve kayganlığı arttı. Şeffaflık derecesi ise çok başarılı. Ayrıca azami derecede de transparan. İçerisinde Gum arabic kalitesinde özel pigmentler bulunmakta. Elle dokunulduğunda oldukça ipeksi ve yapışkan bir dokusu var. Ayrıca renkler dışarıdan da az çok belli oluyor. İçinden oldukça kaliteli 4 numaralı siyah bir fırça çıkıyor. İstediğiniz her yere taşıyabilirsiniz.

Tek dezavantajı fiyatının biraz yüksek oluşu, ama bunu sonuna kadar hak ediyor. Renkler çok canlı olduğu için yaparken büyük keyif alıyorsunuz.  Boyanın özel bir siyah kutusu var ve içinden ayrı bir siyah kutu daha çıkıyor. Boyalar küçük etiketlere sarılı ve üzerlerinde ışık haslık ve örtücülük dereceleri yer almakta. Yine onları atmamanızı tavsiye ederim. Her iki suluboyanın ışık haslık dereceleri aynı ve bu dereceler 3 artı şeklinde ifade ediliyor. 

İçerisindeki Renkler: Cadmium Yellow Lemon, Cadmium Yellow Deep, Yellow Ochre, Cadmium Red Medium, Permanent Madder Lake, Burnt Sienna, Sepia, Ultramarine Deep, Cerulean Blue, Viridian, Permanent Green, Paynes Grey

Yazının başlarında da dediğimiz gibi, suluboyada kullandığınız kâğıdın suluboyayı emme oranı işinizin çok iyi olmasına olanak tanıdığı için ucuz kağıtlar seçmenizi önermem, en az 300 gram olmalı. Soğuk ya da sıcak baskı olacağına da sizin karar vermeniz gerekiyor. Benim kullandığım blok defter Fabriano markalı soğuk baskı yöntemiyle yapılan suluboya defteri. Defter ya da blok seçerken üzerinde asitsiz yazmasına mutlaka dikkat edin. Kullanmakta olduğum Fabriano watercolor ince dokulu blok defter boyayı iyi emiyor ve fazla kabarma yapmıyor, bu yönüyle isteklerimi karşılıyor. Deneyimleme fırsatı bulursanız, eminim ki çok seveceksiniz.

Özellikleri şu şekilde yer almakta: %25 koton, %25 pamuk ve FSC sertifikası… Blok olduğu için de çalışmak daha kolay, bloklar da kolay bir şekilde çıkıyor.

Şayet suluboya yapmaya konusunda ciddi ve istikrarlıysanız, bu yazı size ışık tutacaktır. Sorularınız ve önerileriniz olursa bana her şekilde yazabilirsiniz. Önerilerinize de açığım.

Yaptığım örnekleri de sizinle paylaşıyorum:

Ürünleri aşağıdaki bayilerden temin edebilirsiniz

https://www.uckaltd.com/satis-noktalari