Buraya senin için, senden sonra ilk gelişim Alison.
Seninle bir zamanlar oturduğum kayalıklara tekrar oturdum, seninle hayaller kurduğum denizi tekrar izliyorum.
Dibe varıp bir daha çıkmadığın yerdeyim Alison.
İnsanların, senin için “Burada gördüm son çırpınışlarını!” dediği yerdeyim, Alison. Artık eskisi gibi canımı acıtmıyor bu, alıştım.
Seni kaybettiğim yerdeyim.
Üşüyorum, ayın bu günlerinde burası hep çok soğuk oluyor. Yanımda olmuş olsaydın, mutlaka giyinmediğim için bana kızacaktın Alison, ama bir de kendine bak!
Soğuk, dondurucu deniz senin yatağın olmuş…
Seninle, bir Temmuz gecesi görebilmeyi dilerdim, Alison. Sıcak bir Temmuz gecesi, burada seninle bulunmayı dilerdim.
Ama göremedik; göremeyeceğiz.
İlk zamanlar buraya gelmek için cesaretim yoktu, bugün buldum bu cesareti. Ne olursa olsun, buradasın diye düşündüm.
Öylesin de, hissediyorum. Denizin karaya vurduğu her dalganın köpüğünde bir miktar daha çekiyorum kokunu işime.
Biliyor musun Alison, yanına gelmeden önce, hep seninle izlemek istediğim o filmi bugün tek başıma izledim. Sana en çok anlatmak istediğim kısmın repliklerini ezberledim, kaçarın yok, bu gece seninle paylaşacağım…
Gülümse Alison, çünkü ben gülümsüyorum.
Gülümsüyorum çünkü mutluyum, ufacık bir mezarda uyumak yerine, kocaman bir deniz yatağın olmuş. Daha ne zamana kadar balıklarla birlikte uyuyacaksın, sahi?
Alison, gözlerini gördüğüm gökyüzüne fenerimi doğrultacağım.
Alison, geri dön.
Alison, ışığa gel.