Instagram ve Facebook hakkındaki bu yazıyı uzun süredir yazmak istiyordum, bugüne kısmet oldu. Pandemi ile evlere kapandığımız zamanlarda hepimiz teknolojiyle sıkı bir ilişki içinde olduk ve sosyal medyayı yoğun bir şekilde kullanmaya başladık, hala kullanıyoruz. Şu bir gerçek ki, dijital dünyanın kolları içindeyiz ve varlığımızı sanal olarak yürütüyoruz, gerçek iletişim olarak adlandırdığımız canlı görüşme sosyal mesafe kurallarıyla sekmeye uğradı, biz de kısa bir sürede makine-insan arasındaki iletişimi güçlendirdik ve bu şekilde yeni iş kolları türedi.
Yeni iş kolları türerken de bazı güvenlik açıkları meydana geldi, bu da siber suçlulara davetiye çıkardı. Dönüşüm isteyerek değil, mecburen gerçekleşti. İstesek de teknolojiye karşı koyamazdık, koysaydık da hiçbir işimizi gerçekleştiremezdik. Teknoloji aslında hayatımızın merkezi! Nasıl ki, yaşadığımız dünyada iyilikler ve kötülükler varsa, teknolojik dünyada da aynıları var. Teknolojiyi iyiye de kullanabiliriz, kötüye de… Önemli olan teknolojiye körü körüne bağlanmamak, sadece adapte olmaya çalışmaktır. Adaptasyon uzun bir süreç gibi gözükse de insanlar deneyim ederek öğreniyor ve bu onlara öğrendiklerini uygulama fırsatı veriyor.
Internet robotları ve Instagram sorunu
Kimileri teknolojiye bağlı iş kuruyor, kimileri de teknolojik medya araçlarıyla vakit geçiriyor. Mesela pandeminin etkisiyle sosyal medyada geçirdiğimiz vakit oldukça arttı. Yapılan araştırmalara göre; pandemide internet kullanıcılarının kullanım oranları yüzde 72 artış gösterirken, sosyal medya paylaşımları da ona oranla yüzde 43 artmıştır.
Peki, buradaki asıl problem artış mıdır? Hem evet hem de hayır! Çok fazla kullanım ne yazık ki insanları robotlaştırdı, robotlaşmanın etkisiyle sorunlarınıza muhatap bulamamaya başladınız, çünkü her şeyi sizin yerine botlar (internet robotları) yapıyor.
Diyelim ki, sosyal medyada büyük bir sorun ile karşılaştınız ve çözüm arıyorsunuz. Bu noktada devreye otomatikleştirilmiş sistem giriyor, gerçek insan devre dışı kalıyor. Yani size otomatik mesajlar geliyor. Şunu unutmayın, kullandığınız hizmet eğer Premium ise o zaman işler değişiyor, iyi ya da kötü gerçek bir insandan yanıt alıyorsunuz.
Aslında sosyal medya kullanıcıları makul fiyatlar ödeyerek bu sorunun önüne geçebilirler, ya da yöneticiler sistemin altyapısını değiştirerek köklü çözüm üretebilirler. Bu bir an önce yapılmazsa dünyanın dört bir yanındaki kullanıcılar mağdur olmaya devam edecek.
Mesela pandemiyle beraber popüler hale gelen internet hırsızlığının önü kesilemediği için bazı çözümler havada kalıyor. Teknikler ve metotlar anbean değiştiği için hırsızları takip etmek güçleşiyor, bunun da sebebi siber güvenlik olayının ülkemizde tam olarak gelişmemiş oluşu. Hırsızlar arttıkça, siber güvenliğe ilgi artıyor, ama tam olarak yeterli olmuyor, çünkü internet çok hızlı akan bir nehir… Aslında tam anlamıyla güvenli değiliz, gerçek hayatta da böyle değil mi?
Instagram Hırsızlığı
Hırsızlar saldırı ve sızıntı teknikleri düzenleyerek sistemsel ağlarda güvenlik açığı bularak içeri giriyorlar. Şu ara en çok duyduğum şey; “hesabımı çaldılar, ne yapmalıyım?” Maalesef çok fazla yapacak şey yok, dikkatli ve uyanık olmanın yanı sıra tüm güvenlik sistemlerini kendine göre uyarlamanız gerekiyor. İki faktörlü koruma tam anlamıyla, korumasa da kullanmanızda fayda var. Hırsızlar en çok kullanılan çalma yöntemlerinden biri olan Phishing (oltalama) ile fake sayfa açıyorlar ve eğer o sayfaya tıklarsanız bilgilerinizi ele geçiriyorlar. Tabi bazen boş bulunup tıklayanlar oluyor. Bu sosyal medya mühendisliği ile çalma tekniğine dikkat edin!
En çok çalınan sosyal medya araçlarından biri olan Instagram’da maalesef güvenlik açığı bulunmakta ve bu açık giderek artış gösteriyor. Instagram da buna bir çözüm üretmiyor, ya da üretemiyor.
Instagrammış izlenimini uyandıran ve size özel olarak gönderilen şu mesaja dikkat edin:
Hesabınızdaki bir gönderide telif hakkı ihlali tespit edildi. Telif hakkı ihlalinin yanlış olduğunu düşünüyorsanız geri bildirim sağlamalısınız.
Instagram size hiçbir zaman özel bir mesaj göndermez. Bu tarz mesajlara sakın itibar göstermeyin. Diğer bir mesaj ise kadın hakları ve şiddetten yola çıkarak etkileyici mesajlarla kadınları ava düşürmek. Plan ve kurgu konusunda uzun zaman harcayan hırsızlar karşı tarafı kendilerine inandırmak ve büyülemek için sosyal medyadaki tüm tuzakları öğreniyorlar. Instagramın yardım bölümünde her ne kadar bu konu hakkında bahsedilse de kurallar sadece yazıda kalıyor.
Instagram yanıt vermekte gönülsüz
O zaman ne yapmak gerek? Teknoloji çağında eğer hala yanıt alma sorunu yaşıyorsak, bunda bir iş var demektir. İlkel yollara başvurarak posta ile mektup yollamak belki bizi çözüme kavuşturabilir. Her şirketin bir yönetim merkezi vardır, Instagram’ın da var. Şunu çok iyi biliyorsunuz ki, Facebook’un bünyesinde yer alan Instagram’ın aslında tek dayanak noktası Facebook. Sorununuza çare bulacak tek yetkili Facebook.
Ama gelin görün ki ne Facebook’un ne de Instagram için destek alabileceğimiz topluluk ekipleri var. Kesinlikle kullanıcılara değer verilmiyor, tek önemli olan her piyasanın devi ve kralı olmak.
Bugün bir şirket kurarsınız, ama onun arkasında durmak çok farklı bir olay, müşterisi olmayan bir şirket ne işe yarar? Müşteriler veya kullanıcılar daha fazla olsun ve sorunları çözülmesin. Nasıl bir amaç bu? Hiç şüphesiz, dijital olarak dönüşüm gerçekleştirdik, fakat biz sadece pastanın içindeki kremayız.
Şimdi burada size çok ciddi bir şeyi açıklıyorum: Hesabım çalındı ve 1,5 aydır ne ses ne de seda var. Sadece ben miyim? Hayır milyonlar… Internet üzerinden çalışan formlar artık çalışmıyor. Onlar zenginleşirken, biz fakirleşmiyoruz. Sadece bizi kaybediyorlar. Geldik asıl krize… Hesaplarımız çalınıyor ve ikinci hesap açıyoruz ve bu noktada kendimize hep şunu soruyoruz: Neden bile bile kullanmaya devam ediyoruz? Çünkü biz buna zorla itildik, bu yüzden geri dönüşü yok. Sistem köle olmamızı istiyor, biz de oluyoruz. Keşke değerli köleler olabilsek!
Instagram hesabını geri alan Influencer
Aslında tüm bunlara pandemi sebep oldu. Eğer büyük devler arenasında torpiliniz yoksa siz sadece bir kırıntısınız. Geçen bu konuda araştırma yaparken çok önemli bir yazıya denk geldim. Yabancı bir influencer kadın Türk hırsızların Instagramını çaldığından söz ediyordu. O hırsızların 6 haneli koyduğu kod var ya, Facebook tarafından bir şekilde imha edilmiş. Sonradan öğreniyoruz ki, kadının oğlunun bir arkadaşı Facebook’ta çalışıyormuş. Burada bahsettiğim tüm bilgileri blog sayfasında yazmış. Çözüm her zaman var, ama Facebook bize çaresizlik yaşatıyor. İşte tam da bu sebeple, Sarah Frier’ın çok satan “Filtresiz” kitabını okumanızı tavsiye ediyorum.
Sonuç olarak; sahip olduğunuz bir şeyi çalmaya çalışan art niyetli insanların oyunlarına ister istemez dahil oluyor ve onlara gereken bedeli ödetemiyoruz. Onların yerine bedeli biz ödüyoruz. Bir gün Instagram ve Facebook sona erip, başka bir devir başlayacak. Tabi ki, o kadar ömrümüz olursa…
Edit: Instagramımı @muratsuluck tarafından kurtardım. Kendisiyle iletişim kurabilirsiniz.
Google Altın Ürün Uzmanı
